
Güldük eğlendik, şimdi biraz da ciddiyet… Diyecek gibi oluyoruz ama tam o anda bir gülme alıyor.
Evet, Alican’ın Kendine Has ile ortaklaşa gerçekleştirdiği, o yayıncılık mucizesi niteliğindeki serisini geçmişte bırakmış olsak da anısı hâlâ zihnimizde bir yerleri dürtüp duruyor.
Her şey aslında Hande Doğandemir’in Alican’ın evine gelmesiyle başlamıştı. Alican’ın ev sahibi olarak hünerlerini de o zaman görmüştük. (Ayağına oje sürdürmüştü mesela, en kırmızısından.) Sonra Melikşah Altuntaş gelmişti. Yine çok elit bir ağırlamayla karşılanmıştı. (Koridorda yere oturtulmuştu mesela, en mindersizinden.)
Üçüncü konuk ise Meriç Aral’dı. İkramda kusur edilmeyen bir misafirperverliğe şahit oldu. (Küvette oturtuldu mesela, yine en mindersizinden.) Son konukta artık Alican dersini almış olmalı ki, Serkan Keskin puf puf yataklarda ağırladı. En yastıklısından…
Dedik ya anısı zihnimizde bir yerlerde diye… İşte o ne dediğini anlamadığımız şarkıdan da kurtulamıyoruz bir türlü.
Bir throwback zamanı değil de nedir bu öyleyse?!
Proje ve kreatif yönetim: Dadanizm & Golin İstanbul
Şarkıdaki ve kamera arkasındaki kadife ses (Evet, yani yönetmen): Samet Çiçek
Video prodüksiyon: The Crowd Istanbul
Backstage fotoğrafları: Onur Esen